17 Kasım 2014 Pazartesi

Arkadaş paylaşımı


Onunla aynı şehirde aynı Ülkede olmak yeterince acı veriyorken şimdi bir de başıma arkadaş ayırma olayı çıktı. İstanbulda benle onun arasında yaklaşık olarak 50 km var. Sanki ilişkilerin bitiminin hemen arkasından mecburmuşuz gibi çöp çeker gibi "Aliyi sen al veli benim bırakmam, Çağdaş anneme lazım ama Bülent bana yaramaz" olayına girmemek için kendimi zor tuttum bugün.

Çok sevgili arkadaşlarım, "Ayrılmayacak ikili" olan bizim ayrıldığımıza hala inanmıyorlar. Ya da inanmayı reddedip "siz barışırsınızları" oynamaktan çekinmiyorlar. Beşiktaşta her zaman çay kahve içtiğimiz yere gittik. Toplam yedi sekiz kişi varız. Grupta bir kişi yabancı ki onun yabancı olmasının nedeni de bizim gruptan birisiyle tanışmaya getirmişler benim haberim yok. Hoş ben bu olayları hala "görücü usulü" olarak görsem de yine de anlam verememek her zaman mantıklı geliyor bana. 

Tam oturdum herifin beni nasıl boynuzladığından, nasıl yalan söylediğinden dert yanıcam. Hoop bi başkası ordan çıkıp "Drakula diye bi film çıkmış izlediniz mi ben beğenmedim" demesi üzerine kendime geliyorum. Hay o Drakula seni yesin emi. Lan burda acımı paylaşmaya çalışıyorum. Yalandan da olsa "Ah canım vah canım" diyeceğine. Etimden et günümden gün geçiyor. Tek hükmedemediğim şeyin zaman olduğunu söylüyorum. Adam gitmiş bana "Drakulaya izlediniz mi?" diyor. Baktım bunlar hala inanmıyorlar bizim ayrıldığımıza ben de sustum köşeme oturdum. Dalgın dalgın şu yeni tanışacak çifte bakmaya başladım.

Bi kere Ekipten olmayan çocuk gayet rüküş giyinmiş. Bu soğukta o yaz şortunu giymek heralde ben havai adalarında yaşıyorum aslında , buraya da bu çocukla buluşmaya geldim havası katmak istedi. Üzerinde ki t-shirtten bozma sarı kumaş parçasına ve kafasındaki şapkaya bişey diyemiyorum bile. Kel galiba o yüzden takıyo. Orasını bilemem. Bizim sümsüğün ağzı düşüyo orası ayrı. Bizim sümsüğün kendi mesleğine uygun giyinişi her zaman olan bi durum ki gazeteci olmanın bence en büyük avantajı bu olsa gerek. Her an haber yaparım mantığıyla ilerliyor. Adam haklı beyler. 

İlerleyen saatlerde bunlar baktım baya bi içli dışlı oldular. Telefondan fotoğraflarını göstermeler , twitter adreslerini almalar, telefon numaraları vermeler falan. Diğer çocuklarda bunları başgöz edicem diye nasıl yırtınıyorlarsa beni bi köşede unuttular. Anlamadım zaten bu durumu ya neyse. Neden bu kadar çaba sarfediyorlar ki bu ikisini birleştirmek için. Birisi gazeteci diğeri daha öğrenci üstelik Gastronomi okuyor. Seneye Gurme olarak çıkacakmış. Yani alakası yok. Gazeteci olan Akrep burcu, Gastronomi okuyan Yengeç burcu. Al sana uyumsuzluk abidesi. Hayır burçlarla falan alakası olmadığını bana kimse söylemesin. Yay ve Boğa burcunun da uyumsuzluğundan yola çıkacak olursak benim ilişkimin bitişini de buna bağlarım ben. 

Birisi bana döndü, "şimdi siz arkadaş ayırdınız mı?" diye sorunca bana. Ne diyeceğimi şaşırdım. Hassiktir dedim içimden allah biliyo. Bu sorunun geleceğini hatta bu soru karşısında nelerin yapılması gerektiğini hiç bilmiyorum. Çalışmadığım yerden geldi soru. Gözlerimi belerte belerte "aaaa neden arkadaş ayıracağım ki" dedim. O da bana "Neden ayırmayasın ki? Ortak arkadaşların sana sürekli onu ima edecek ve sen de sürekli acı çekeceksin bence bunu bi düşün" dedi. Ay gerizekalı mısın sen? sana mı düştü şimdi bu. Hayır arkadaş ayırma olayı da ne ki? Daha önce hiç yapmamışken ilkokul öğrencilerinin mal paylaşır gibi arkadaş paylaşmalarını bi türlü anlayamadım. Ya ortada biri varsa ve ikimizle de iyi anlaşıyorsa ve biz ikimizde onu istiyorsak ne olacak? Tamam bacakları sen alabilirsin ama omuz ve kafa benim mi diyeceğiz konuyu anlamadım tam olarak. Zaten bu konu tam bi saçmalıkken benim karşıma gelmesi ayrıca bi saçmalık.

Biri bana bu konuyu anlatabilir mi?

3 yorum:

  1. Arkadaş paylaşmak diye bir şey yoktur canımcım.
    Ama zamanla yaa oraya ya da sana arkalarını dönerler yani ondan ayrıldın artık aranızda birilişki yok eee o da benim kankam kusura bakma olayı değildir bu.
    Daha çok paylaşımla alakalıdır. Eski sevgilimin kundaklık arkadaşı bile olsa bana arkasını dönmeden arkadaşlığına devam ettiği sürece hep arkadaşımdır. Hiçte bile onu hatırlatıp üzmez aksine onun yüzünden bana arkasını dönmesi bana değersiz hissettirip üzer.
    O yüzden ben asla kimseyle arkadaşlığı yaşanılan ikili ilişki üzerine kurmam. Gerçekten arkadaşım olmuşsa aşk ilişkileri bitse de o kişi benim arkadaşımdır.
    Diğerleri için bu böyle değilse onların derdi bana ne :)

    YanıtlaSil